MUHTEŞEM BİR EVİNİZ OLSUN İSTEMEZ MİSİNİZ?? O ZMN SİZDE BİZİ TAKİP EDİN :))
DEKORASYON
Dekorasyon; Yaşanan mekanların kullanım amaçlarınauygun olarak en verimli, estetik ve sanatsal bir şekilde düzenlenmesidir.
Tarih boyunca insanın yaşadığı mekanlar üzerinde çok gelişmeler kaydedilmiş ve bu gelişmeler sonucunda bir çok tasarımlar ortaya çıkmıştır. Amaç, yaratıcı tasarımlarla insanın kendine olan güvenini aşabilmek, farklılaşmaktır.
Bugün için çoğunlukla dekorasyon firmaları tarafından iş kolu haline gelmiş bulunan Dekorasyon olgusu, süsleme sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaşanılan mekanların insan hayatına renk katması, doğaya bakış açısıyla doğru orantılı olarak değişiklik göstermektedir.
Dekorasyon firmaları ; Mistik ya da sembolik anlamda renklerin, şekillerin kullanımıyla her mekanda veya nesnede içinizdeki yaratıcılığı ortaya koymanıza yardımcı ve klavuz olurlar.
EVİMİZİ NASIL DEKORE EDERİZ
Herkesin hayalidir iç açıcı renklerle
Herkesin hayalidir iç açıcı renklerle boyanmış, rengarenk döşenmiş bir evde oturmak. Fakat kimi zaman eşyaların uyumsuzluğundan ya da yanlış seçimden ötürü koyu renklere mahkum oluruz. Hangi rengi, hangi renkle eşleştireceğinizi bilmiyor, ruh halinize uyan renge karar veremiyorsanız bu yazımız tam size göre...
Sevdiğiniz Objelerden Yola Çıkın
• Renkleri eşleştirmeye başlarken açılışı en sevdiğiniz obje ile yapın. Örneğin annenizden kalan eski hardal rengi teapotu, çim yeşili bir masa örtüsü ve Akdeniz mavisi fincanlarla eşleştirebilirsiniz. Böylesi mini kartelalar toplamaktan daha eğlenceli olabilir.
• Sevdiğiniz rengi duvarlara boyamadan önce dikkat etmeniz gereken nokta şu: kartelalar çoğu kez uygulandıklarında daha koyu görünürler. Bu sebeple bir ton açığını seçmeniz daha iyi sonuç almanızı sağlayabilir.
• Sevmediğiniz köşeleri, tavanda hoşlanmadığınız alçıpanı ya da mekanda sırıtan perde pervazını duvarla aynı renk boyayarak kamufle edebilirsiniz.
• Antre ve holler geçiş alanları olduklarından olabildiğince pastel tonlarda boyanmalıdır. Böylece farklı renk temaları uyguladığınız bir odadan diğerine geçerken etkiyi yumuşatırlar.
• Bir rengi ya da tonu aynı mekanda en az 3 kez kullanmanız gözü gezdirerek mekanda renk dengesini yakalamanızı sağlayacaktır.
• Beyaz hangi renkle kullanılırsa kullanılsın eşleştirildiği rengi odak noktası haline getirir. Bazen süt beyazı çiğ görünüme sebep olabilir. Etkisini riske atmamak için kırık beyaz kullanabilirsiniz.
Zıt Renkleri de Kullanın
• Mekanlarda parlak ve vurgulu tonları kullanırken birbirine yakın tonları tercih etmeyin. Örneğin kırmızı, turuncu ve pembe çok yorucu bir atmosfer yaratabilir. Bunun yerine sarı, pembe ve mor gibi birbirinin birebir geçiş rengi olmayan renkleri tercih edin.
• Birbirini tonlayan renkleri bir arada kullanmanız monotonluğu önler. Örneğin uçuk mavi, su yeşili, uçuk pembe ve lila gibi tonlar geçiş renkleri olduğundan ahenkli bir atmosfer yaratır.
• Yaşam alanlarında renk dendiğinde ilk akla gelen şey duvarların rengi. Halbuki o kadar uzun boylu değişikliğe gerek kalmadan, sadece aydınlatma ve ufak aksesuar değişikliği yaparak istediğiniz etkiyi yaratmanız mümkün.
• 'Tavanlar beyaza boyanmalıdır' sayfası çoktan kapandı. Dramatik etki için tavanı duvarların bir ton açığına boyayabilirsiniz.
• Evinizdeki renklerden sıkılıyorsanız mobilyaları açık tonlarda kullanıp aksesuarları yenileyerek odanızın havasını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.
Tercihiniz Klasik mi, Modern mi?
• Modern bir atmosfer yaratmak için, füme, beyaz ve gri tonları; klasik atmosfer için simli lame, dore, zümrüt yeşili ve yakut kırmızısını; pop-art bir stil içinse turuncu, sarı ve parlament mavi gibi renkleri tercih edebilirsiniz.
• Boya en az risk taşıyan renklendirme deneyimidir. Duvar ya da tavanlar istediğiniz renk olmadıysa yapmanız gereken en fazla yeniden boyamak olacaktır.
• Küçük bir mekanı daha büyük göstermek için duvar ve mobilyaları bir rengin iki farklı tonuna boyamayı deneyin. Sonuç sizi şaşırtacak.
• Beyaz, krem gibi açık tonlardaki duvarlarınızı renkli çıkartmalarla renklendirerek mekana hareket katabilirsiniz.
• Yatak odası için işe nevresim takımından başlayın. Yatağa hakim renkler ambiyansın karakterini çizecektir.
Sevdiğiniz Objelerden Yola Çıkın
• Renkleri eşleştirmeye başlarken açılışı en sevdiğiniz obje ile yapın. Örneğin annenizden kalan eski hardal rengi teapotu, çim yeşili bir masa örtüsü ve Akdeniz mavisi fincanlarla eşleştirebilirsiniz. Böylesi mini kartelalar toplamaktan daha eğlenceli olabilir.
• Sevdiğiniz rengi duvarlara boyamadan önce dikkat etmeniz gereken nokta şu: kartelalar çoğu kez uygulandıklarında daha koyu görünürler. Bu sebeple bir ton açığını seçmeniz daha iyi sonuç almanızı sağlayabilir.
• Sevmediğiniz köşeleri, tavanda hoşlanmadığınız alçıpanı ya da mekanda sırıtan perde pervazını duvarla aynı renk boyayarak kamufle edebilirsiniz.
• Antre ve holler geçiş alanları olduklarından olabildiğince pastel tonlarda boyanmalıdır. Böylece farklı renk temaları uyguladığınız bir odadan diğerine geçerken etkiyi yumuşatırlar.
• Bir rengi ya da tonu aynı mekanda en az 3 kez kullanmanız gözü gezdirerek mekanda renk dengesini yakalamanızı sağlayacaktır.
• Beyaz hangi renkle kullanılırsa kullanılsın eşleştirildiği rengi odak noktası haline getirir. Bazen süt beyazı çiğ görünüme sebep olabilir. Etkisini riske atmamak için kırık beyaz kullanabilirsiniz.
Zıt Renkleri de Kullanın
• Mekanlarda parlak ve vurgulu tonları kullanırken birbirine yakın tonları tercih etmeyin. Örneğin kırmızı, turuncu ve pembe çok yorucu bir atmosfer yaratabilir. Bunun yerine sarı, pembe ve mor gibi birbirinin birebir geçiş rengi olmayan renkleri tercih edin.
• Birbirini tonlayan renkleri bir arada kullanmanız monotonluğu önler. Örneğin uçuk mavi, su yeşili, uçuk pembe ve lila gibi tonlar geçiş renkleri olduğundan ahenkli bir atmosfer yaratır.
• Yaşam alanlarında renk dendiğinde ilk akla gelen şey duvarların rengi. Halbuki o kadar uzun boylu değişikliğe gerek kalmadan, sadece aydınlatma ve ufak aksesuar değişikliği yaparak istediğiniz etkiyi yaratmanız mümkün.
• 'Tavanlar beyaza boyanmalıdır' sayfası çoktan kapandı. Dramatik etki için tavanı duvarların bir ton açığına boyayabilirsiniz.
• Evinizdeki renklerden sıkılıyorsanız mobilyaları açık tonlarda kullanıp aksesuarları yenileyerek odanızın havasını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.
Tercihiniz Klasik mi, Modern mi?
• Modern bir atmosfer yaratmak için, füme, beyaz ve gri tonları; klasik atmosfer için simli lame, dore, zümrüt yeşili ve yakut kırmızısını; pop-art bir stil içinse turuncu, sarı ve parlament mavi gibi renkleri tercih edebilirsiniz.
• Boya en az risk taşıyan renklendirme deneyimidir. Duvar ya da tavanlar istediğiniz renk olmadıysa yapmanız gereken en fazla yeniden boyamak olacaktır.
• Küçük bir mekanı daha büyük göstermek için duvar ve mobilyaları bir rengin iki farklı tonuna boyamayı deneyin. Sonuç sizi şaşırtacak.
• Beyaz, krem gibi açık tonlardaki duvarlarınızı renkli çıkartmalarla renklendirerek mekana hareket katabilirsiniz.
• Yatak odası için işe nevresim takımından başlayın. Yatağa hakim renkler ambiyansın karakterini çizecektir.
EVİMİZİ DEKORE EDERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ
Hayatımızın en güzel köşeleri olan biricik yaşam alanlarımız evlerimizi dekore ederken, aslında akla her zaman gelebilecek üç unsurdan yararlanılabilir, renk, desen, doku gibi unsurları evimizin hangi köşesinde ve nasıl kullanacağımızı öğrenebiliriz. Bu üç temel unsuru göz önünde bulundurarak mutfağınızın, salonunuzun, yatak odanızın ve evinizin diğer yaşam alanlarının genel görünümlerini baştan aşağıya değiştirebilirsiniz. Bu tavsiyemizi unutmayın, belki uygulamak islersiniz.
Öncelikle evinizi dekore ederken dikkat edeceğiniz en önemli nokta ışık olmalı, Evinizin tüm yaşam alanlarının dengeli bir biçimde aydınlanabilmesı için gerek gün ışığından gerekse aydınlatmalardan doğru bir şekilde yararlanabilmelisiniz. Evinizin içine giren ışık seviyesi pencerelerin büyüklüğü ile doğru orantılı olduğu kadar evin etrafında bulunan deniz, göl, ağaçlık alan ve binalardan yansıyan ışığın rengi ile de yakından ilgilidir. Mesela şehir merkezinde oturuyor ve gri yansımaların çok fazla olduğu bir bölgedeyseniz, odalarınızın duvarlarına parlak renkler kullanmamayı tercih edin. Çünkü çevreden gelen gri renklerin oluşturduğu yansımalar, parlak renklerde daha da fazla yansımaya yol açar ve oturma odanızda gözünüzü yoran bir parlaklığa sebep olur. Bunu önlemek için evinizi boyarken şehir renkleri olarak addedilen siyah, açık gri, beyaz veya lacivert gibi renklerden yaralanabilirsiniz. Bu renkler gelen parlak ışığı yutacağından evinizin içinde gözü rahatsız etmeyen loş yumuşak ve dengeli bir ışık yaratmış olacaksınız. Diğer yandan şehir merkezinden uzakta kır hayatı yaşayanlar ışığın doğal yansımalarından faydalanarak kendilerine bir renk konsepti oluşturabilir. Fazla aydınlık mekanlar sevenler için, eviniz bol ışık alıyorsa mobilyalarınızda beyaz rengi tercih edebilirsiniz. Böylece çok daha ferah bir ortama sahip olabilirsiniz.
Oturma odalarımız evlerimizin en sık kullanılan yeridir. Yemek alanı, oturma alanı, kitap okuma kösesi, oyun alanı gibi, pek çok farklı aktivıteye hizmet eden bu bölümlerde de doğanın essiz yansımalarını uygulayabilirsiniz, örneğin odanıza bir akvaryum alabilir, akvaryumu koyacağınız yerin etrafını doğal taşlarla dekore edebilirsiniz. Böylelikle doğadan bir canlıyı da evinize konuk etmiş olursunuz. Zeminlerde özellikle ahşap veya taş gibi doğal malzemeleri tercih edebilir, üzerlerine sereceğiniz el dokuması yün halı veya kilimlerle hoş bir kombine yaratmış olursunuz. Eğer doğallığınızdan vazgeçmeyen biri iseniz döşemeliklerde ve perdelerinizde tercihinizi keten, pamuklu kumaşlardan yana kullanabilirsiniz. Tabii döşemeliklerde veya perdelerinizde seçeceğiniz açık renkli veya dokulu kumaşlar, doğadaki çeşitliliği ve canlılığı yansıtmaları açısından iç mekan dekorasyonunda ideal bir seçimdir. Düz renklerden kaçınıp tercihlerinizi biraz daha eğri çizgilerden, karışık desenlerden, kısacası doğallıktan yana kullanırsanız, siz de doğal mükemmelliği keşfetmiş olursunuz.
Bir ev dekore edilirken genellikle birbirini tamamlayan, aynı tonlarda renkler kullanmak zorunda değilsiniz. İşten yorgun olarak geldiğiniz evinizde, her zaman bir rahatlık istersiniz. Bu şekilde dekore edilen evlerde bu rahatlığı bulmak biraz zorlaşır. Birbirine yakın sabit renkler seçmek yerine, farklı renk, desen ve dokulan kombine ederek çok daha huzurlu bir ortam yaratabilmeniz mümkün. Evinizde rahatlığı yakalamanın başlıca unsurlarından biri, biraz salaş, biraz simetrik, biraz asimetrik ve tamamen sıradanlıktan uzak çizgileri bir araya getirmektir. Şeker pembe tonlarında, kenarları doğal taslarla işlenmiş bir ipek perde ve yine şeker pembe rengine yakın tonlarda veya pembeyi tamamlayacak tonlarda, çiçek desenli bir duvar kağıdı evinizi bir kır evine dönüştürmenizde yardımcı olacaktır. Eger kır evi tarzından hoşlanmayanlardansanız, daha geometrik şekillere sahip bir duvar kağıdı, ekose kumaşlı perdeler de size bu konuda yardımcı olabilir.
Benzer şekilde diğer renk tonlarını kendinize tema olarak belirleyebilir, modern tarzdaki renkli tonları, çiçekli, çizgili desenleri karıştırarak evinizde farklı bir hareket sağlayabilirsiniz. Tüm bunların yanında etnik desenli bir halı ile veya dekoratif bir lamba ile içinizdeki ‘özgür çocuğu’ dışarıya çıkarabilirsiniz.
EV DEKORASYONUNDA ÖNERİLER
Evinizin daha canlı, daha sıcak ve göze çok daha güzel görünmesini istiyorsanız, dekorasyonda kullanacağınız renklere karar verirken, ince eleyip sık dokumanızda fayda var.
1- Taze ve Canlandırıcı: Mavi ve beyaz, yaşam alanlarında memnuniyeti sağlar. Limon sarısı ve canlı bir yeşili de ekleyerek evinizi ferah ve modern alanlara dönüştürebilirsiniz. Uygulayacağınız beyaz vurgular ortama sakinlik verir.
1- Taze ve Canlandırıcı: Mavi ve beyaz, yaşam alanlarında memnuniyeti sağlar. Limon sarısı ve canlı bir yeşili de ekleyerek evinizi ferah ve modern alanlara dönüştürebilirsiniz. Uygulayacağınız beyaz vurgular ortama sakinlik verir.
2- Çözüm Aksesuarlar: Mekanınız beyaz ve bej hakimiyetinde olsa bile kullanacağınız mavi, kırmızı, pembe veya yeşil aksesuvarlar ve mobilyalar ile evinizin görünümünü tamamen farklılaştırabilirsiniz.
3- Gözleri Cezbedin: Tek bir duvarı iddialı bir renge boyamak, odaksal bir nokta yaratmak için en hızlı ve etkili yoldur.
4- Banyonuzu Değiştirin: Kendi halinde, mütevazı banyonuzu, çekici bir mabede çevirebilirsiniz. Bunun için ihtiyacınız olan şey, romantik renklerde bir çerçeveye sahip ayna ve sıcak renklerde banyo aksesuarları... Banyonuzda beyaz seramikten ve soğuk objelerden kesinlikle uzak durun.
5- Beyaza Renkli Dokunuş: Duvarlarda beyaz ve tonlarının hakim olduğu bir odayı, birkaç ton koyu renk bir halı ve renkli çizgilere sahip mobilyalarla canlandırabilirsiniz.
Ortama Göre Ürün Seçin: Duvarlarınızda yüzey hataları varsa mat, ortamda hafif ışıltılar istiyorsanız yarı mat renkleri tercih etmelisiniz.
7- İklime Göre Renk Seçimi: Kuzeye bakan odalarda sıcak renklere, güneye bakan odalarda mavi ve tonlarına yer verebilirsiniz.
8- Akış Yaratın: Odaların aynı hole açıldığı bir eve sahipseniz, yapmanız gereken en önemli şey, renklerle ahenk yaratmaktır. Ancak bu ahengi yaratırken her odanın kendine özel karakterini koruyarak renk seçimi yapmak gerekir.
9- Çocuk Odası Rengi: Çocuk odalarında, çocukların sevdiği renkleri kullanmaya özen gösterin. Bizim tavsiyemiz, yaratıcılığa olan katkısı ve enerjisi nedeniyle turuncu!
10- Tek Renkli Odalarda: Eğer odanızın tüm duvarları aynı renkse oda monoton görünebilir. Bu monotonluğu, doğal malzemeden yapılmış bir mobilya ya da renkli bitkilerle kırabilirsiniz.
11- Rengarank Mobilya: Koyudan açığa yumuşak renkler rahatlığı ve konforu getirirken, rengarenk mobilyalar yaşam alanınıza güçlü bir enerji verir.
12- Devamlılık Sağlayın: Bir renk tonu belirleyerek odadan odaya ahenkli bir geçiş yaratabilirsiniz. Bu birleştirici etkiyi yaratmanın en basit yolu pencere çerçevelerini, süpürgelikleri ya da kartonpiyerleri aynı renge ya da tona boyamaktır. Bu etkiyi kumaşlar, perdeler, masa ve yatak örtülerinde yakalayacağınız uyumla da gerçekleştirebilirsiniz.
